Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 2053 sıfır emisyon gayeleri doğrultusunda ulaşım odaklı sera gazı emisyonlarını sıfıra indirmeye yönelik adımlar attıklarını bildirerek, “Yıllık yaklaşık 2 milyar 431 milyon litre akaryakıt tasarrufu elde ederken fosil yakıt tüketiminin çevresel tesirini de azaltmış olduk. Etrafa ziyan veren araçların karbon emisyonunu 5,27 milyon ton azaltarak tabiatın korunmasına katkı sağladık. Ülkemiz; karbonsuz havalimanı sertifikasına sahip 50 en yüksek sayıda sertifikaya sahip 2. ülke pozisyonunda.” dedi. Uraloğlu, daha yeşil bir Türkiye için Karayolları Genel Müdürlüğü aracılığıyla 76,5 milyon, KÖİ projeleri kapsamında ise 20,2 milyon olmak üzere toplam 96,7 milyon fidanı toprakla buluşturduklarını tabir etti.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dünya Gazetesi’nin, “Sürdürülebilir İklim Ekonomisi” mottosuyla başlattığı “İklim İktisadı Sürdürülebilir Ulaştırma ve Akıllı Altyapı Sistemleri Zirvesi”nde konuştu. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak ulaşım ve bağlantı stratejilerini global ve bölgesel koşullar ışığında tekrar tanımlamak ve bu stratejileri aktüel tutmak için ağır çalışmalar gerçekleştirdiklerini tabir eden Bakan Uraloğlu, “Dünyadaki hızlı nüfus artışı ve endüstrileşme ile birlikte doğal kaynakların plansız kullanımı ne yazık ki iklim değişikliği üzere çevresel problemlerle karşı karşıya kalmamıza sebep olmuştur. Her yıl artış gösteren kuraklık, kasırga, orman yangınları ve sel üzere doğal felaketler global çapta milyarlarca dolarlık ekonomik bilançoya sebep oluyor.” dedi.
“2053 NET SIFIR EMİSYON MAKSADI VE YEŞİL KALKINMASI SİYASETİ DOĞRULTUSUNDA KISA, ORTA VE UZUN VADELİ HAREKETLERİN BELİRLENMESİ İÇİN DE ÇALIŞMALARA BAŞLADIK”
Bakanlık olarak, iklim krizinin Türkiye ve dünya açısından olumsuz tesirlerini önemsediklerini ve üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirmek için kararlılıkla çalıştıklarını vurgulayan Bakan Uraloğlu, çevre hassasiyeti ve karbon emisyonunun azaltılmasına kıymet vererek süratli, inançlı ve ekonomik ulaşıma yönelik projeler hayata geçirdiklerinin altını çizdi. Uraloğlu, “Vizyonumuz; Avrupa Yeşil Mutabakatı, Paris İklim Mutabakatı ve Avrupa İklim Yasası üzere Avrupa Birliği’nin temel yaklaşımları ile birçok ortak paydaya sahiptir. Bilindiği üzere Avrupa Yeşil Mutabakatı; 2030 yılına kadar Avrupa kıtasında ulaşım odaklı karbon salınımını yüzde 50 azaltmayı, 2050 yılına gelindiğinde ise sıfır karbon salınımı maksadına ulaşmayı amaçlıyor. Türkiye olarak, global iktisattaki güç istikrarlarını etkileyecek bu ve gibisi uygulamaları her vakit yakından takip ediyoruz. Ayrıyeten ülkemizin Paris Antlaşması’na taraf olması ile birlikte ‘2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi’ ve ‘Yeşil Kalkınması Politikası’ doğrultusunda kısa, orta ve uzun vadeli stratejik amaç ve hareketlerin belirlenmesi için de çalışmalara başladık.” diye konuştu.
“TÜRKSAT GÖLBAŞI YERLEŞKESİ GÜNEŞ GÜÇ SANTRALİ’Nİ TAMAMLAYARAK YILDA 15 MİLYON KİLOVAT ELEKTRİK ÜRETİMİNE BAŞLADIK”
2053 yılı için hedefledikleri sıfır emisyon doğrultusunda ulaşım odaklı sera gazı emisyonlarını sıfıra indirmeye yönelik somut adımlar da attıklarını kaydeden Bakan Uraloğlu, “Örneğin günümüzde yenilenebilir güç kaynaklarının kıymetinin şuuruyla; 2017 yılında Karayolları İzmir 2. Bölge Müdürlüğünün güç gereksiniminin bir kısmının karşılanması hedefiyle güneş gücü santrali kurduk. Geçen yıl da Van 11. Karayolları Bölge Müdürlüğümüz sorumluluğundaki ikinci Güneş Gücü Santralimizi tamamlayarak hizmete aldık. Kömürhan Güneş Gücü Santrali’nin imal çalışmalarını tamamladık. Karayollarımız kapsamında Erzurum, Trabzon, Kars, Konya, İstanbul ve Van’a ikinci bir güneş gücü santrali yapılmasını da planlarımız ortasına aldık. Yeniden, bu kapsamda İzmir Selçuk’ta TCDD tarafından kendi mülkiyeti üzerindeki alanda kurulan Güneş Gücü Santralimiz de 2019 yılında hizmete açılmıştır. Çok yakın bir müddet evvel TÜRKSAT Gölbaşı Yerleşkesinde 2023 yılında üretimine başladığımız 131 dönümlük dev Güneş Güç Santrali’ni de tamamlayarak yılda 15 milyon kilovat (kwh) elektrik üretimine başladık. Santralimiz, TÜRKSAT’ın Ankara’daki tüm yerleşkelerinin güç muhtaçlığını karşılayacak ve yılda 60 milyon lira tasarruf sağlayacak. Özetle bakanlığımız kurumlarındaki yenilenebilir güç kaynaklarını arttırıyoruz.” tabirlerini kullandı.
“YABANİ CANLILARIN KARIŞTIĞI TRAFİK KAZALARINI AZALTMAK EMELİYLE VATANIMIZIN DÖRT BİR KÖŞESİNE YAPILACAK 15 YENİ EKOLOJİK KÖPRÜ PLANLADIK”
Yabani canlıların karıştığı trafik kazalarını azaltmak maksadıyla ekolojik köprü uygulamalarının da etraf hassaslığı açısından büyük ehemmiyet arz ettiğini tabir eden Bakan Uraloğlu, Türkiye’de yaban hayatı geçişi öncelikli olarak düzenlenmiş birinci köprünün, Gülek Boğazı ile Akdeniz’i bağlayan Tarsus-Pozantı Otoyolu’nun 30. kilometresinde inşa edildiğini anımsatarak, “ICA Kuzey Etraf Otoyolu Yatırım İşletmesi de otoyolu projemiz kapsamında Uskumruköy’de bir Ekolojik Köprü inşa etti. Şu anda Karayolları Genel Müdürlüğümüz sorumluluğundaki yol ağında toplam 8 ekolojik köprü bulunuyor. Aydın-Denizli Otoyolu’nda da bir ekolojik köprünün imaline devam ediyoruz. Konya-Aksaray Devlet Yolu, Kaş-Kalkan Yolu ve Batman-Hasankeyf yolu Suçeken Boğazı mevkii üzere vatanımızın dört bir köşesinde de 15 yeni ekolojik köprü planladık. Demiryolu ağımızda da birinci ekolojik köprü Ankara Eskişehir Yüksek Süratli Tren Sınırında 2021 yılında açılmıştı. Bu hatta bir ekolojik köprü daha planlıyoruz. Dünyada yüksek süratli tren sınırına inşa edilen birinci ekolojik köprü olma özelliğindedir. Öteki yandan Halkalı Kapıkule Süratli Tren Projesi kapsamında 3 ekolojik köprünün çalışmalarına da devam ediyoruz. Bu tıp köprülerimizle birlikte proje inşa alanlarımızda yatırımlar kapsamında kesilen her ağacın yerine misliyle dikim de gerçekleştiriyoruz. Zira bizim gayemiz tabiatın gösterdiği yoldan gitmek; yani onu tahrip etmeden, onunla ahenk içinde yaşamayı başarabilmektir.” biçiminde konuştu.
“96,7 MİLYON FİDANI DAHA YEŞİL BİR TÜRKİYE İÇİN TOPRAKLA BULUŞTURDUK”
Bakan Uraloğlu, Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından 76,5 milyon, kamu-özel iş birliği projeleri kapsamında da 20,2 milyon olmak üzere toplam 96,7 milyon fidanı daha yeşil bir Türkiye için toprakla buluşturduklarını belirterek, vatandaşları etrafın ve doğal zenginliklerin korunması, kaynakların tükenebilir olduğu gerçeğini göz arkası etmeden kişisel önlemlerin alınması konusunda hassas olmaya çağırdı. Uraloğlu, “Burada yeri gelmişken tüm vatandaşlarımızı da etrafın ve doğal zenginliklerimizin korunması, kaynaklarımızın tükenebilir olduğu gerçeğini göz arkası etmeden ferdi önlemlerin alınması konusunda hassas olmaya çağırıyorum. Unutmamalıyız ki; tabiat, gelecek jenerasyonlara bırakacağımız en değerli mirasımızdır. Son 22 yılda 6 bin 101 kilometre olan bölünmüş yol uzunluğumuzu 29 bin 505 kilometreye yükselterek; yıllık yaklaşık 2 milyar 431 milyon litre akaryakıt tasarrufu elde ederken fosil yakıt tüketiminin çevresel tesirini de azaltmış olduk. Etrafa ziyan veren araçların karbon emisyonunu 5,27 milyon ton azaltarak tabiatın korunmasına katkı sağladık. Ayrıyeten artık iklim değişikliği ile uğraş kapsamında yük ve yolcu nakliyatında fosil yakıt kullanımından pak güç kullanımına bir geçiş kelam konusu. 2035’te her iki araçtan birinin elektrikli olacağı öngörülüyor. Bu noktada bizler de ülkemizin ürettiği yerli ve ulusal aracımız TOGG’u fosil yakıtlı motorlar olmadan yalnızca elektrikli olarak üretiyoruz.” dedi.
ÇEVRE DOSTU 2 GEMİYE 6 MİLYON DOLARLIK TEŞVİK SAĞLANDI
Artık elektrikli ve otonom araçların hayatın bir gerçeği olduğunu tabir eden Bakan Uraloğlu, Bu noktada bu çeşit elektrikli araçların daha da yaygınlaşması ile elektrik güç muhtaçlığı ve erişilebilir şarj istasyonlarının kıymetli gündemlerden biri olacağını söyledi. Uraloğlu, “Bundan ötürü elektrikli araçların menzilleri ve mevcut şarj istasyonlarının pozisyonları düşünüldüğünde yolcukların daha verimli hale getirilmesi ve elektrikli araç kullanımını teşvik etmeye yönelik projeler hayata geçirmekteyiz. Deniz nakliyatının etrafa daha hassas olması maksadıyla milletlerarası gelişmeleri de yakından takip ediyoruz. Deniz ticaret filomuzun etraf dostu gemilerle büyümesi için de Hurdaya Ayrılan Türk Bayraklı Gemilerin Yerlerine Yeni Gemi İnşa Edilmesinin Teşvikine Dair bir yönetmelik hayata geçirdik. Bahse mevzu Yönetmeliğimiz; gemi sicillerimize kayıtlı 50 ile 50 bin groston ortası ticari gemilerden 20 yaş ve üzeri olanları kapsamaktadır. Yeni gemilerin ana sevk sistemleri; etraf dostu bir güç kaynağına dönüşecektir. Bu kapsamda Kapıdağ ve Ayşenaz isimli 2 gemiye 6 milyon dolarlık teşvik sağladık. Yalnızca gemiler için değil liman tesislerimiz içinde uzun yıllardır sürdürdüğümüz Yeşil Liman uygulamasını güncelleyerek emisyon salınımını daha da azaltmayı hedefliyoruz.” diye konuştu.
“KARBONSUZ HAVALİMANI PROJESİNİ BAŞLATTIK”
Limanlarda kullanılan iş makinelerinde de fosil yakıt yerine yenilenebilir güç ile çalışan sistemlere geçiş sürecine girildiğinin altını çizen Bakan Uraloğlu, Oluşturacakları mekanizma ile kesime Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan 20 milyon avro hibe, 50 milyon avro uzun vadeli uygun maliyetli kredi takviyesi alacaklarını söyledi. Uraloğlu, “Havalimanlarımızda gerçekleşen faaliyetlerin çevresel tesirlerini denetim altına almak için de 2020 yılında Karbonsuz Havalimanı Projesi’ni başlattık. Milletlerarası Havalimanları Kurulu tarafından yürütülen Havalimanı Karbon Akreditasyonu programı kapsamında hayata geçirdiğimiz bu projemiz; karbon salınımı, doğal kaynak kullanımı, atık ve kimyasalların idaresini içermektedir. Dünyada 88 Ülkede toplam 587 havalimanının dahil olduğu programda; Ülkemiz, karbonsuz havalimanı sertifikasına sahip 50 havalimanıyla bu kapsamda Fransa’dan sonraki en yüksek sayıda sertifikaya sahip 2. ülke pozisyonundadır.” sözlerini kullandı.
Yeni ulaşım ve altyapı projelerimizde, etraf hassasiyetine ve daha az karbon emisyonuna, süratli, inançlı ve ekonomik ulaşıma yönelik planları projelere uyarladıklarını tabir eden Uraloğlu, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Ulaşım sistemlerinin sürdürülebilirliğinin sağlanması için tüm paydaşlarımızla iş birliği içinde hareket ediyoruz. Kamu, mahallî idareler, özel dal, sivil toplum kuruluşları ve milletimizin ortak uğraşlarıyla etrafa hassas, çağdaş ve faal bir ulaşım ağını daima birlikte oluşturacağız. Hiç kuşkunuz olmasın sürdürülebilir ve sağlıklı bir gelecek için çalışmaya ve ulaşımın çehresini değiştiren yatırımlarımızla, yarınlarımıza yaşanabilir, pak bir dünya bırakmaya uğraş göstereceğiz. Bu noktada Dünya Gazetesi tarafından organize edilen bu kapsamlı tepenin de Türkiye’nin iklim siyasetlerini belirlemede ve geleceğe yönelik stratejik adımlar atmada kıymetli bir referans kaynaklarından biri olacağına inanıyorum. Bu fikirlerle bu manalı doruğun hayata geçmesini sağlayan Dünya Gazetesi’nin değerli yönetici ve mensuplarına teşekkür ediyor, bu tıp aktifliklerin etraf hassaslığı ve bu mevzuda farkındalık oluşturulması noktasında artarak devam etmesini temenni ediyorum.”