Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Pervin Korkmaz, sonbahar mevsimiyle birlikte teneffüs yolu enfeksiyonlarında artış görüldüğünü belirterek, influenzanın ocak-şubat aylarında en yüksek düzeye ulaşacağını kaydetti.
Başta influenza olmak üzere birçok farklı virüsün enfeksiyona yol açabildiğini ve influenza virüsünün etken olduğu enfeksiyonun grip olarak isimlendirildiğini aktaran, Korkmaz, “Influenza virüsü, bazen kişi tarafından yalnızca taşınır, bazen hafif yakınmalara yol açar, bazen de önemli semptomlara neden olur” tabirlerini kullandı.
Grip belirtileri
Korkmaz, grip semptomu ve bulguları ortasında yüksek ateş (genelde 38 derece üzeri), yaygın beden ağrısı, üşüme-titreme, halsizlik, baş ağrısı, kuru öksürük, burun akıntısı ve boğaz ağrısının yer aldığını aktardı.
Ciddi teneffüs yetersizliği ve zatürre
Hastalığın komplike olmadığı durumlarda yakınmaların çoklukla bir hafta içinde kaybolduğuna dikkati çeken Korkmaz, şunları kaydetti:
“Komplike olduğu takdirde ise önemli teneffüs yetersizliği ve bakteriyel zatürre gelişebilir. Bu komplikasyonlar bilhassa risk altındaki bireylerde gelişmektedir. Grip gibisi bulgulara Respiratuvar Sinsityal Virüs (RSV), Rhinovirüs, Adenovirüs, Coronavirüs (Covid-19 dışı) ve Parainfluenza üzere virüslerde yol açabilir. İnfluenza etken olarak saptandığı takdirde anti-viral ilaçlarla tedavi edilebilirken, başkalarına semptomatik tedavi uygulanır.”
Sağlık Bakanlığı’nın yıllık datalarına nazaran, son yıllarda influenza virüsü, ekseriyetle yılın 40’ıncı haftasından itibaren tırmanışa geçtiğini ve bu tabloya nazaran, içinde bulunulan periyotta olgu sayılarında yavaş yavaş artış görüleceğini bildiren Korkmaz, “Influenza virüsü Ocak-Şubat aylarında en yüksek düzeye ulaşacaktır. Bu durumda korunma ön plana çıkmaktadır. Maske, aralık ve hijyen kuralları, öksürük ve hapşırma sırasında ağız ve burunun kolla ya da mendille kapatılması üzere korunma tekniklerine dikkat edilmesi önemlidir” ihtarında bulundu.
Grip aşısı önerisi
Korkmaz, influenzadan korunmak için riskli kümelerin aşılanması gerektiğini hatırlatarak, şu tekliflerde bulundu:
“65 yaş ve üzeri şahıslar ile 2 yaşın altındaki bebekler, astım, KOAH, bronşektazi üzere kronik teneffüs yolu hastalığı olanlar, kronik böbrek, kalp ve damar sistemi hastalığı olanlar, şeker hastaları, bağışıklık sistemi baskılanmış bireyler (kanser hastaları, immunsupresif ilaç kullananlar, HIV/AIDS hastaları), çok kilolu olanlar, hamileler, huzurevi üzere ortamda yaşayanlar riskli bireyler ortasında yer almaktadır. Bu bireylere Ekim-Kasım aylarında grip aşısı yapılması önerilir.“
|
‘Gecenin Kıyısı’nda taraf tutmanın anlamsızlığı üzerine bir hikâye
|
